Hakkımızda

Açıklama Metni..

İletişime Geçin

123/A, Miranda City Likaoli Prikano, Dope United States

+90 555 555 55 55

[email protected]

Psikiyatrik hastalıklar ‘ın tedavisinde biorezonans metodundan etkin şekilde yararlanabiliyoruz.

Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde biorezonans metodundan sıklıkla yararlanabiliyoruz. Başta panik atak, depresyon ve anksiyete olmak üzere birçok psikiyatrik rahatsızlığın tedavisinde biorezonans tekniği ile önemli ölçüde destek sağlıyoruz. Peki bu nasıl oluyor? Tedavi sürecimiz tüm diğer hastalıklarda olduğu gibi biorezonansa özel kan testi ile başlıyor. Bu test ile hastada vücudu yoran maddeleri, hücresel stres yapan ve kişiyi gergin kılan çevresel faktörlerin izlerini araştırıyoruz. Kişi her ne kadar rahatsızlığının sadece ruhsal olduğunu düşünse de öncelikle hücresel stresi ortadan kaldırmamız, vücudu rahatlamamız gerekir. Kaldı ki mutluluk hormonu olarak adlandırılan seratonin, endorfin gibi bazı hormonlar da vücudunda hücresel stresinden etkilenirler. Biorezonans tekniğinde vücutta hücresel stres yaratan alerjen, çevre toksini, virüs, bakteri gibi tüm maddeleri tespit etmek ve temizlemek çok önemlidir. Kişinin sağ ve sol beyin yarım küresini olumlu yönde etkileyecek, denge sağlayacak, sinir sistemine fayda sağlayacak frekanslar uyguluyoruz.

 

İster frekans tedavisi ister ilaç tedavisi uygulansın; tüm bunlarla birlikte tıbbi tedaviye kişinin sosyal alanı da dahil edilmelidir. Örneğin, eşinden şiddet gören bir hastayı bu eylem sürdükçe tedavi etmek mümkün olmaz. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinin ilk 3 – 4 ayı, haftada bir seanslar, sonraki aylarda ise ayda bir takip seansları şeklinde uzun bir zamana yayılır. Seansların sıklığı, sayısı gibi durumlar, hastalığını türüne, boyutuna ve kişinin yapısına göre değişir.

 

Biorezonans ile psikiyatrik tedavi nasıldır?

Biorezonans metodu ile psikiyatride verilen bütün ilaçların hepsinin etkisini sağlama şansınız var. Çünkü bunlar neticede vücuttaki biyokimyasal birtakım yolakları etkiliyor, biz de biorezonans metodu ile bu yolakları etkileyebiliriz. Örneğin seratonin. Hepimizin bildiği mutluluk hormonu. Biorezonans metodu ile seratoninin yükselmesi sağlanabilir, bunu destekleyebiliriz. Bunun haricinde dopamini yükseltebilirsiniz. Beyindeki psikolojiyi, emosyonel durumu etkileyen bütün nörotransmitterleri biorezonans metodu ile destekleme şansınız var. Bu birincisi. Bir diğer konu hücresel stres. Hücresel stres nedir? Örneğin siz çok fazla saçınıza saç kurutma makinası tuttunuz. Bir süre sonra baş ağrısı olur, neden? Radyasyondan. Çünkü radyasyon hücre içine etki ederek hücresel stres yaratır, yük yaratır. Bunun gibi birçok toksin hücrede strese yol açar. Bu da sizin psikolojik olarak da dayanma ve direnme gücünüzü azaltarak olaylara, yaşanmışlıklara karşı vereceğiniz emosyonel tepkileri etkiler. Bir diğeri de, bakın her duygunun biyokimyasal bir karşılığı var. Öfkelendiğinizde tansiyonunuz çıkıyor. Üzüldüğümüzde şekerimiz yükselebiliyor. Ya da korktuğunuzda dudağınızda uçuk çıkıyor. Yani duygusal birçok şeyin de yine biyokimyasal karşılığı var. Depresyon duygu değil midir? Kaygı duygu değil midir? Yaşanan üzüntü duygu değil midir? Demek ki bunların biyokimyasal karşılığı varsa biofiziksel karşılığı da var. Yani bizim sağ beyin yarım küresini, sol beyin yarım küresini frekansla destekleme şansımız var. Dolayısıyla duyguları da biorezonansla bu şekilde yönetme şansımız var. Bunun için doğru sistematik tedaviyi uyguladığınızda özellikle psikiyatrik ve psikolojik rahatsızlıklarda biorezonans metodundan etkili bir şekilde yararlanmanız mümkün.