Sıkça sorulan sorular ?
Biorezonans tedavisinde uzmanlaşan ve bu alandaki bilgi ve deneyimlerini meslektaşlarına yönelik biorezonans eğitimleri ile uluslararası konferanslarda konuşmacı olarak sürdüren Dr. Sinan Akkurt’un biorezonans tedavisi uygulanan kliniği İzmir’in Bornova ilçesindedir.
Biorezonans tedavisi kişiye özel olarak muayene ve ayrıntılı inceleme sonrasında doktor tarafından belirlenmetedir. Kimi şikayetlerde tek seans biorezonans uygulaması bile yeterli olurken (sigara bırakma gibi) kimi şikayetlerde orlama 12-14 seansa kadar biorezonans uygulaması gerekli olabilmektedir (kanser gibi).
Cerrahi müdahale gerektiren rahatsızlıkları olanlar dışında, mevcut tedavisi modern tıp metodları ile devam eden diğer hastalar için yardımcı tedavi metodu olarak biorezonanstan da hekim kontrolunda yararlanılabilir. Ayrıca önleyici tedavi metodu olarak da biorezonanstan yararlanmak mümkündür. Hastalıkların tedavisinde biorezonans diğer tedavilere ek olarak uygulanır ve tamamlayıcı tedavi grubuna girer ve 400’ü aşkın hastalığın tedavisine fayda sağlayabilir.
Biorezonans ücreti hakkında güncel fiyat almak için arayabilirsiniz: 05303874687
Biorezonans, temeli kuantum fiziğine dayanan, hastalıklara modern tıpta olduğu gibi biyokimyasal açıdan değil de biofiziksel açıdan yaklaşan tamamlayıcı bir tedavi metodudur. Hiçbir tedavi yönteminin ikamesi değildir, hiçbir tedavinin yerine geçmez; ancak tamamlayıcı tedavi olarak destek alınabilir.
Biorezonans metodunun kapsamlı bir literatürü ve bilimsel temeli var. Bunu meslektaşlarımıza ayrıntılı bir şekilde anlatma imkânı bulduğumuzda, bitkisel tedaviler, aromaterapiler gibi birçok alternatif yönteme doğrudan olumsuz bakan hekimlerde bile olumlu tepkiler alıyoruz. Çünkü bu yöntemle ilgili elimizdeki tek done başarılı örnekler değil, çok sayıda yayımlanmış literatür de var. Bir kısmını buradan inceleyebilirsiniz: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/?term=bioresonance
Biorezonans tedavisi vücudun doğal olarak yaydığı frekans kodlarını esas alır ve tamamen doğal bir tedavi metodudur. Herhangi bir zararı ya da yan etkisi kesinlikle yoktur.
Biorezonans tedavisinden fazla kilolar ve obezite ile mücadelede etkin şekilde yararlanılabilmektedir. Bu amacın dışında başka bir amaçla uygulanan biorezonans tedavisi istem dışı sürpriz bir şekilde kilo verilmesi sonucunu doğurmaz.
Biorezonans tedavisi, vücudumuzun doğal olarak –kendiğinden- yaydığı frekans verilerini esas alır. Hastalıklı dokulara çoğunlukla yaydıklarının tam aksi yönde frekans vererek, kimi zaman da mevcut frekanslarını güçlendirip vererek hastalıkları nötrleştirebiliyoruz. Örneğin kanser dokusuna ters frekans vererek ortadan kaldırmayı hedeflerken, fıtıkta ise aynı frekansı güçlendirip vererek destek olabiliyoruz. Modern tıp metodları ile çare bulunmakta zorlanılan alerji, kanser, çölyak gibi rahatsızlıklarda yardımcı bir tedavi metodu olarak fayda sağlayabilmesinin yanında biorezonansın en önemli avantajlarından biri de ağrısız, acısız, ilaçsız ve yan etkisiz, tamamen biyolojik bir yöntem olması. Biorezonans metondun migrenden romatizmaya, depresyondan MS’e 400 kadar rahatsızlığın tedavisinde faydalanabiliyoruz. Biorezonans klasik tıbba rakip olarak görülmemeli. Onu destekleyen yardımcı bir yöntem, bir alternatif tıp yaklaşımı olarak değerlendirilmelidir.
Biorezonans ile sigara bırakma tedavisi hakkında güncel fiyat almak için arayabilirsiniz: 05303874687
- Yaş ve cinsiyet bağımsız olmak üzere herkese, hatta bebeklere, çocuklara ve hamilelere de uygulanabilir, çünkü yan etkisi yoktur. Tabii bir de biorezonans insan bedenine bir bütün olarak yaklaştığı için ne hasta ne şikayetle gelirse gelsin biorezonansa özel kan testi uyguluyoruz ve hastalığı nelerin tetiklemiş olabileceğini araştırıyoruz. Bu test ile kanser hücrelerinin frekanslarını da tespit etmek mümkün olabiliyor. Bu nedenle en sık “kanser frekansı var mı” sorusuyla karşılaşıyoruz.
Türkiye’de ilk kez Dr. Sinan Akkurt tarafından uygulanan ve 15 yıldır da halen de uygulanmaya devam edilen biorezonans tedavisi, bütüncül bir yaklaşıma dayanır. Bu yaklaşıma göre “hastalık yoktur, hasta vardır”. Dolayısıyla pek çok hastalığın tedavisine biorezonans bu bakış açısı ile yaklaşmakta ve 400’ü aşkın hastalığın tedavisinde faydalı olabilmektedir. Bunlar arasında sayabileceklerimiz: Kanser, alerji, fıtık, migren, otoimmun hastalıklar, enfeksiyonel hastalıklar, psikiyatrik hastalıklar, hormonal dengesizlikler, mide rahatsızlıkları, ağrı, sigara bırakma, fazla kilolar ve obezite…
Biorezonans hastalıkların tedavisi için kullanılır. Her hastalık için umut olabilir. Şimdiye dek aralarında kanser, fıtık, çölyak, alerji ve obezitenin de bulunduğu 400’ü aşkın hastalığın tedavisinde başarılı sonuç verebildiği kanıtlanmış durumdadır. Cilt kırışıklığından tutun da kabızlığa, reflüden depresyona, menopozdan prostata birçok farklı hastalıklar için de biorezonans tedavisi umut olabiliyor.
Hastalıklı dokulara yaydıklarının tam aksi yönde frekans yollayarak bu hastalıklara karşı savaşma yöntemine biorezonans tedavisi diyoruz. Bu frekanslar özel olarak tasarlanmış bir cihazdan hastaya iletilmektedir. Yaklaşık 70 cm. boyunda bir cihaz kullanılır ve vücuda bağlanan elektrotlar aracılığıyla vücuda alınan frekanslar cihaza iletilir, ardından manyetik minder denilen bilgi veren minderler dengelenmiş frekansı vücuda geri verir. Hasta bu sırada televizyon koltuğu benzeri bir koltukta oturur, hiçbir ağrı çekmez ve isterse kitap, gazete okur, sohbet eder. Bir seans ortalama 1-1,5 saat sürer.
Biorezonans gibi biyofiziksel tedavilerde, hastalık, vücudun kendi kendini düzenleyici mekanizmalarının (homeostasis) yetmezliği olarak görülmektedir ve biorezonans tedavisinin amacı; vücudun kendi kendini düzenleyen sistemlerinin düzgün bir şekilde çalışmasını elde etmektir. Toksik yükü azaltırken, vücudun sistemlerini ve organlarını güçlendirerek bunu yapar.
Sağlıkta garanti yoktur. Hiçbir tedavi metodu için de “%100 kesin tedavi sağlar” denilemez. Tıpta kesin çözüm demek doğru değildir. Ancak biorezonans tedavisi ile başarılı sonuçlar alındığı kanıtlanmış durumdadır.
Biorezonans, 400’e yakın hastalık üzerinde Avrupa ve Amerika’da da yıllardır uygulanan ve hastalığa neden olan gerçek sorunu tespit ettikten sonra kişiyi bütünsel olarak ele alıp buna göre frekans tedavisi yapan bir tedavi şeklidir. Başarısı da, gerçek sorunu belirleyip, ağrısız ve acısız kişiye özel bütüncül bir tedaviyi uygulamasından kaynaklanmaktadır.
Biorezonans tedavisine muayene ve anamnez (yani hastayla ilgili ön bilgi edinme süreci) ile başlıyoruz. Hasta hangi şikayetle gelmiş olursa olsun öncelikle mutlaka kan alıyoruz ve hem genetik kaynaklı, hem de çevresel faktörlerden kaynaklı hastalıkları araştırıyoruz. Bazen hastanın şikayet ettiği konu bardağı taşıran son damla olabiliyor, biz bardağı dolduranın da ne olduğunu araştırıyoruz. Ve bunun için de çözüm arıyoruz.
Aldığımız kan örneğinde 6400 maddenin taramasını yapıyoruz. Alerjenler, virüs, bakteri, parazit, ağır metal kimyasal maddeler, çene toksinleri, gıda katkıları, kanser hücreleri de dahil olmak üzere kapsamlı bir araştırma yapıyoruz. Bu saydıklarımızın kanda frekans kodları var mı, diye bakıyoruz. Varsa mutlaka o hastalık da var demektir. Ardından ortaya çıkan tabloya ve tamamen kişiye özgü olarak tedavi planı uyguluyoruz. Bu tedaviyi hem şikayet olan rahatsızlık için uyguluyoruz; hem de eş anlı olarak sebebiyet veren, tetikleyen alerjileri de temizliyoruz. Alerjiler bağışıklık sistemini yorar ve tüm hastalıklar da bağışıklık sistemi güçlü olmadığından ortaya çıkar. Bu nedenle alerjilerin temizliğine büyük önem veriyoruz.
Biorezonans tedavisini sadece tıp doktorları ve tıp doktorlarının gözetiminde terapistler uygulayabilir. Tıp doktoru olmayıp da biorezonans tedavisi yaptığını ileri sürenlerden kaçınmak gerekir.
Biorezonans tedavisi; ağrısız, acısız ve yan etkisiz, doğal bir yöntem olduğundan tedaviden sonra dikkat edilmesi gereken olumsuz bir yön yoktur. Tedavi bittikten sonra üç ayda bir kontroller ile hastalar takip edilmektedir.
Biorezonans tedavisi sizin kendi frekanslarınızı ve vücudunuza yabancı patolojik maddelerin ters frekanslarını kullandığı için herhangi bir zararı, yan etkisi, ağrısı, acısı olmayan bir tedavi metodudur.